Çalışma Saatleri: Pazartesi – Cumartesi 09:00-18:00

Sarı Nokta Hastalığı Nedir?

Makula (sarı nokta) ince detayları net görmemizi sağlayan ve gözün arkasında yer alan küçük bir alandır. Bu bölgede bir hastalık meydana geldiği zaman merkezi görüşümüz bozulur ve ayrıntılı görme gerektiren günlük işleri yapmakta zorlanırız.

Maküla Makula dejenerasyonu,  halk arasında “sarı nokta hastalığı” olarak bilinir. Maküla görme fonksiyonunu yerine getiremediği zaman merkezi görmemiz bulanıklaşabilir. Sarı nokta hastalığı yakın ve uzak görüşünüzü etkileyebilir ve bazı daha önce yaptığınız görsel aktivitelerinizi ( okumak, el işi yapmak ) imkansız kılabilir. Bazı hastalarda merkezi görüşün kalıcı olarak kaybedilmesiyle sonuçlanabilir  çevresel görmeyi korunmuş olur.

Yaşa bağlı Sarı Nokta  Hastalığı  neden oluşur?

Bu hastalık (makula dejenerasyonu) genellikle kadınlarda daha fazla görülmekle beraber toplumda belirli risk faktörleri işe ilişkilidir.  Bu faktörler

•Genetik (Ailevi ) yatkınlık

• 50 yaşın üzerinde olmak

• Sigara kullanımı

•Hipertansiyon ve kollestrolun yüksekliği

Sarı Nokta Hastalık Farklı Tipleri Var Mıdır?

Hastalığın kuru ve yaş  tipleri vardır.

a-Kuru tip Sarı Nokta Hastalığı

Olgularının %90’ını oluşturur. Yavaş ilerler. Genelde ışıklı bir ortamdan karanlık ortama girince uyum sağlamak için birkaç dakikaya ihtiyaçları var. Kuru tip sarı nokta hastaların bir bölümünde yaş tipe dönübelir.

b- Yaş tip Sarı Nokta Hastalığı

Olguların %10’unu oluşturur. Retina altında anormal damar gelişimi sonucu retinada kanama ve sıvı birikimi olur. Bu kanama ve sıvı, retina hücrelerine zarar verir ve görme kaybı yapar. Hastalığın bu tipinde görme kaybı ve bulgular aniden ortaya çıkar ve şiddetli ilerleyebilir.

Yaşa Bağlı Sarı Nokta hastalığının belirtileri nelerdir?

Sarı nokta hastalığı retinanın merkezi görmesini etkiler. İlerlemiş sarı nokta hastalığı olan hastalar, baktıkları  saatin ana hatlarını görebilir ancak  akrep ve yelkovanı seçemediğinden zamanı söyleyemez Görmenin çok etkilenmediği durumlarda tanı genellikle rutin muayene esnasında konulurken, görmenin belirgin düzeyde etkilendiği durumlarda ise hastanın şikayetleri araştırılırken hastalık saptanır. Hastalardaki  en sık belirtiler

• Görüş alanın merkezinde karanlık veya boş bir alan

• Kağıt üzerindeki harfler bulanık görülür.

• Düz çizgiler veya cisimlerin şekilleri eğri ve yamulmuş olarak görülebilir.

• Okurken daha fazla ışık ihtiyacı duyma,

• Renkleri soluk görme. 

• Yüzleri tanımada zorluk gibi şikayetler olabilir

Sarı nokta hastalık tanısında hangi testler yapılır?

Rutin göz muayenesi sonrasında göz bebekleri damla ile genişletilerek göz arkası (makula) özel mercekler ile muayene edilir. Sarı nokta hastalık şüphe edilirse göz doktorunun gerekli gördüğü durumlarda, göz anjiyografisi (FFA) ve optik koherens tomografi (OCT) tetkiki ile tanı kesinleştirilir. Hastalığın tedaviye yanıtı ve takibi de  OKT tetkiki ile yapılır. FFA’da kolumuza bir damar yolu açılır ve buradan florosein denilen bir madde verilir. Bu madde gözümüzdeki damarlardan geçerken çekilen filmler vasıtasıyla hastalığın alt tipi ve evresi tespit edilmeye çalışılır. OCT gözümüzün tabakalarını detaylı biçimde gösteren bir tetkiktir. OCT, sıvı birikimi olup olmadığını ve tedaviye alınan cevabı değerlendirmede en etkili yöntemdir.

Sarı nokta hastalığının tedavisi nasıl yapılır?

Sarı nokta hastalığının tedavisi hastalığın yaş ve kuru tipine göre değişir.

Günümüzde kuru tip sarı nokta hastalığının etkin bir  tedavisi bulunmamaktadır. Ancak erken dönemde tesbit edilen hastalara   antioksidanlar, vitamin ve omega-3 içeren,  sarı nokta hastalık için özel üretilmiş gıda takviyeleri önerilir. Bu tedavi ile hastalığın ilerlemesi yavaşlatabilir. En önemli  risk faktörlerinden olan sigara kullanımı varsa mutlaka bırakılmalıdır. Hazır paketlenmiş gıdalar yerine  sağlıklı yeşil sebzeler ve balık içeren diyetin olumlu etkisi olduğu gösterilmiştir.  Vitamin ve besin takviyesi ne bu hastalığı kesin tedavi edebilir, ne de görme kayıplarının düzelmesinde faydası olabilir.

Yaş tip sarı noktalığı tedavisinde amaç, hastalığın ilerlemesini durdurmak, mevcut görme düzeyini korumaktır. Göz içine ilaç enjeksiyon  tedavileri  günümüzde en sık uygulanan tedavilerdir. Göz içine yapılan enjeksiyonlar retinada anormal damar oluşumunu küçültmekte, damar geçirgenliğini  ve sıvı birikimlerini azaltmaktadır. Bu enjeksiyonların sıklığı hastalığın şiddetine, hastanın tedaviye yanıtına ve uygulanan ilaçlara göre değişkenlik gösterebilir.

Sarı nokta hastalığının takipleri nasıl yapılır?

Hastalar uygulanan tedavi protokollerine göre belirli aralıklarla görülür. Eğer hasta düzenli kontrolleri yapılmazsa hastalık tekrar aktive olabilir. Bu nedenle göz muayeneleri yapılıp gerekyorsa göz içine ilaç enjeksiyonları belirli aralıklarla tekrarlanır. Tedavinin başarılı olabilmesi, hastanın tedaviye uyumu ve tedavinin düzenli yapılması ile yakından ilgilidir. Hastalar bir sonraki doktor randevüsuna gelinceye kadar hafta içinde bir iki kez verilen Amsler Grıd Kartına her  bir göz için ayrı ayrı bakmalı , yerdeki  çizgiler ya da kapı ve pencere kenarlarında eğrilme veya dalgalı görme fark edilirse derhal  doktoruna ulaşmalıdır.