Gelişmiş ülkelerde en fazla görme düzeyinde azalma diyabetik retinopatiye bağlıdır. 25-74 yaş arası hastalar arasında diyabetik retinopati dünya çapında önde gelen görme kaybı nedenidir.
Diyabetik Retinopati Nasıl Gelişir?
Diyabetik retinopati, diyabetin bir sonucu olarak kılcal damarlarda hasar sonucu oluşur. Retina damarlarından tıkanıklık ve dolaşımın bozulmasından dolayı retina yeterince kanlanamamaktadır. Beslenme problemi olan retina bölgerinden salgılanan bazı maddeler yeni damar oluşumu ve mevcut kılcal damarlarında sızıntıya neden olur. Sızıntı retinanın kalınlaşmasına neden olur. Kalınlaşmış ve şişmiş retina normal görevini yapamaz ve sonuçta görme keskinliğinde azalma görülür.
Hastalığın ilerlemesiyle yeni oluşan damarların yapısı normal kılcal damarlar gibi kuvvetli olmayıp, hem tansiyonunu hem de şekerin aniden yükselmesi sonucu kanamaya meyillidirler. Bazen bu damarlardan ani kanamalar sonucu görme ciddi bir şekilde azalabilir.
Risk faktörleri nelerdir ?
Her şeker hastasında retinopati gelişmemekle birlikte bazı risk faktörleri vardır. Bunlar kısaca
- Diyabetin süresi
- Kontrolsüz glikoz veya kan basıncı seviyeleri,
- Hipertansiyon
- Yüksek kolesterol seviyeleri
- Etnik köken
- Gebelik
- Sigara içmek
Diyabetik Retinopatinin Klinik Olarak Farklı Tipleri Var Mıdır?
Genellikle üç döneme ayrılır:
Temelde aşağıda listelenen üç faktöre bağlı olarak hastalığın safhası belirlenir.
1- Kılcal sızıntı (Diyabetik maküler ödem)
Görme merkezinde kılcal sızıntılar sonucu ödem gelişi görülür.
2- Kılcal damar tıkanıklığı
Bu dönemde yeni damar gelişimi görülmeyip normal retina damarları hasarlanma saptanır. Bu dönemde kanama, damarsal bozukluklar ve damar dışına kolesterol sızıntıları görülür.
3- Retinal iskeminin sekeli ve yeni damar gelişimleri
Bu dönemde gözde tehlikeli ve kolayca kanayan yeni damarlar oluşur. Bazen bu ve tekrarlayan kanamalar sonrasında göz içi kanama, retinada yırtık ve çekintiler , göz tansiyonu gibi ciddi problemler ortaya çıkabilir.
Diyabetik Retinopatinin Belirtileri Nelerdir?
Hastalığın erken dönemlerinde bir bulgu saptanmazken ileri dönemlerde ani görme kaybı görülebilir. Hastalığın başında görme çok iyidir. Hastalığı bu dönemde yakalayıp tedavi etmek gereklidir. Hastalık ilerledikçe görmede azalma, çarpık görme, görüş alanında karanlık gri bölgeler ve göz içinde uşuşan objeler hatta ani görme kaybı görebilirler. İleri dönemde yakalanan hastaların çoğu tedavi edilse bile görme düşük kalabilir.
Şeker Kontrolünün Önemi Var Mıdır?
Kesinlikle söylebilir ki şeker kontrolü iyi olan hastalarda diyabetik retinopati geç oluşur ve hastalık ilerleme hızı yavaşlar. Ancak bazı hastalarda kan şekeri düzenli olsa dahi genetik faktörlere bağlı gözdeki hastalığın ilerlediği görülebilir.
Diyabetik Retinopatinin Tedavisinde Neler Yapılıyor?
Hastalığın şiddeti ve evresine göre tedavi yapılmaktedır. Tedavide son yıllarda çok hızlı gelişmeler kaydedilmiştir. Hastalıkta kan şekerinin normal seviyelerde tutulması önceliklidir. Erken dönemde takip yapılmaktadır. Son yıllara kadar asıl tedavi lazer iken son yıllarda daha az uygulanmaktadır. Günümüzde ise, çoğunlukla göz içi ilaç enjeksiyonları uygulanmaktadır. Hastaların büyük bir bölümünde bu tedaviler hastalığın ilerlemesini durduruyor. Ancak hastalık laser ve göz içi iğne tedavisine rağmen ilerlerle ve göz içi kanamalar oluşabilir. Göz içi kanamaları az miktarda ise ameliyatsız bir kısmı bir süre sonra açılıyor. Ancak açılmayan veya başka problemleri olan hastalara Pars Plana Vitrektomi ameliyatı yapılmaktadır.